Minik meleğimiz bugün 12 günlük oldu. Hayatımıza binbir rengin katılmasının üzerinden tam 11 gün geçti bile... Sabah kalktığımızda artık rutinimiz olduğu üzere bezini değiştirmek  için altını açtım  ki göbeğinin düştüğünü  gördüm. Anneannesiyle bir oh çektik. Çünkü kuzumuz bir badireyi daha atlatmış oldu böylece. Şimdi artık rahat rahat yıkayabiliriz meleğimizi...



Minik meleğimiz diyorum da ben ona asıl öfkeli şirin ismin uygun gördüm. Doktorun talimatıyla doğduğundan beri 2 saatte bir emzirme  seansımız var İK'cıkla. Bebeklerin kan şekeri çok çabuk düştüğü için özellikle ilk bir ayda bu şekilde beslenmesi çok önemliymiş... Fakat  miniği derin ve tatlı uykusundanher seferinde uyandırmak hiç de öyle kolay olmuyor. İşin bir de kıyamama durumu var tabi ki. Hal böyle olunca miniğimin uyandırırken yüz ifadesi tam bir öfke patlaması anı gibi. Yüz şekilden şekle giriyor ve memnuniyetsizliğini ve öfkesini yüzündeki her mimikten gayet rahat anlayabiliyor insan... Küçük dayısına benzetiliyor olmasında yüz hatları kadar bu öfkeli bakışlarının da etkili olduğunu düşünüyorum hatta, çünkü erkek kardeşim de biraz çabuk kızan ve kızdığını çok belli eden bir tiptir... Hastaneden eve gelişimizin 2 ya da 3. günüydü. Üzerine mavi bir zıbın ve altına da beyaz bir patikli alt giydirmiştim kuzumun.  O haliyle ve yüzündeki  öfkeli bakışıyla bana şirinleri ve dolayısıyla öfkeli şirini pek bir hatırlattı kuzum... o günden beri giydirdiğim her kıyafete ve gününe göre yeni isimler versekte bebeğimize en çok öfkeli şirin tutuldu diyebilirim. Bu nedenle ona özel açtığım bloğun ismi de öfkeli şirin... Öfkeli şirinim benim...... :)))

date Saturday, July 16, 2011

0 comments to “ ”